sofra etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sofra etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Mart 2013 Salı

MİSAFİR SOFRASI-5

S.A. kızlar, ayrı düştük özledim sizleri ve yorumlarınızı. ama 5-6 gündür fırsat bulamadım yeni yayınlar girmek için. halbuki yine birikti anlatacaklar. memleketten annem ve babam gelmişti, 4 günlük kısa bir tatil yaptık beraber. onların bahanesiyle ben de İstanbul' u gezmiş oldum, çok keyifliydi. hem hasret giderdik, hem de gezdik tozduk. gezme postu uzun sürecek o yüzden daha fotoları düzenleyemedim, bol fotolu bir post sizi bekliyor olacak anlaşılan :) insatgramda beni takip edenler az çok nerelerde gezdiği gördüler, ama uzun uzadıya anlatmam gerek ;) bugünlük kısaca misafir soframdan bahsetmek istedim size. annemler de buradayken, Kayseri' den kuzenim ve eşi bizi ziyarete geldiler. bir akşam onları ağırladık. ama gezmekten kendimizi alamadığımız için, onlar eve gelmeden 1.5 saat öncesinde eve varıp, annemle yemek ve masayı hazırlamaya giriştik. bu kısa sürede iyi iş çıkarttık sanırım. ee bir elin nesi var, iki elin sesi var ;)

bakalım beğenecekmisiniz ;)




                  MENÜ:
  • kıymalı şehriye çorbası
  • fırında patatesli tavuk
  • pilav
  • çoban salata
  • zeytinyağlı yaprak sarma
  • lahana turşusu
  • baklava
gelelim ertesi günkü pazar kahvaltımıza;




                                         sanırım acıktım, sizleri de acıktırmadım inşallah :/

1 Mart 2013 Cuma

EŞİME DOĞUMGÜNÜ SÜRPRİZİ VE SOFRA DETAYLARI

bu hafta da eşimin doğumgünü vardı. aynı ay doğmamıza rağmen ben kova, o balık burcu. ne de çok doğumgünü kutladım şu sıra dimi ama :) normalde eşim hiç önemsemez doğumgünüymüş, pastaymış falan ama ben sürpriz yapınca sever dedim ;) ve o gün o işe gittikten sonra; önce market alışverişi ardından akşam için börek-çörek hazırlıkları, masa süslemeleri ve temizlik derken kendimi aşmış bir şekilde günü sonlandırdım. yorgunluktan bittim; ama değdi sanırım. öncelikle günler öncesinden sofra etiketlerini hazırla, kes-yapıştır, çağıracağım arkadaş ve akrabaları ara ayarlamaya uğraş derken ben on gündür bunlarla haşır neşirim :) ama bu organizasyon işi hakkaten zormuş yaa, heleki sürpriz yapacağın kişinin haberi yoksa; kırk takla atıyor insan belli etmemek için. neyse ben sorunsuz bir şekilde hallettim çok şükür hepsini. ama sorun şu ki; eşim gelmeden önce herkes evde olmalıydı ki sürpriz olsun. bir filmin içinde zannettim kendimi sanırım ;)))) neyse eşimi dışarda oyalamak için elimden geleni yaptım ama yine de İstanbul trafiğinde herkes gelememişti vaktinde ve eşim geldiğinde en azından evde 4 kişiydik, bu da güzel :) çokkkkk şaşırdı hatta tepki bile veremedi başta ama soğukkanlıdır benim kocam, kontrollüdür. sonrasında ne kadar mutlu olduğunu gördüm ya işte bu her şeye değerdi. iyiki varsın......


geçelim sofra detaylarına... bakalım bunca uğraşımı beğenecek misiniz? konsept kalpliydi kırmızı ve pembe tonlarındaydı her şey.





                                             ilk yaş pasta deneyimim...  gayet başarılıydı :)



başta herkesin süs sanıp, dokunmadığı domatesler nasıl da şeker duruyorlar bu şekilde öyle değil mi? ;)


          

           MENÜ:                                   
  • peynirli poğaça
  • ıspanaklı börek
  • kuskuslu-yeşil mercimekli salata
  • haydarili dip
  • üzümlü-cevizli cupcake
  • yeşil-siyah zeytin ezmeli kanepeler
  • krempeynirli-maydonuzlu kanepeler
  • çikolatalı-muzlu pasta
bazı tarifler için birçoğunuzun bildiği Müge Hüner' in tariflerinden faydalandım. bu değişik salatayı kesinlikle tavsiye ediyorum, harika oldu. 

ayrıca yine gelen bayan misafirlerime lavanta keselerimden dağıttım. hazırladığım davetiyelerde de  yazdığım gibi; 'bu güzel günde bizimle birlikte olduğunuz için teşekkür ederiz'.


bu arada lavanta keselerim de özel günleriniz için satışta. sipariş vermek için; facebook adresim için tık tık, mail adresim ise; minikatolyem@gmail.com

sevgiler...

26 Kasım 2012 Pazartesi

MİSAFİR SOFRASI-3

Uzun zamandır yayın girememiş olmanın verdiği huzursuzlukla; haftasonu bol bol fotoğraf çekerek iki yayınlık stok yaparak; bugün sizlerle kavuşmanın, yorumlaşmanın keyfini yaşamak istiyorum. özledim sizleri yaww :) günler öyle koşuşturmacalı geçiyor ki; inanın ne yayın girmeye, ne yaptıklarımı paylaşmak için foto çekmeye fırsat bulabiliyorum. ama her gün arkadaşlarımın paylaştıklarını da takip etmeden duramıyorum. şu sıra tembel bir blogger ve sessiz bir takipçiyim sanırım :( tembel dediysem, sadece blog konusunda tembelleştim. yoksa hayat gayet telaşeli ve çalışmacalı bir şekilde devam ediyor ve ben her şeye koşturarak yetişmeye çalışıyorum. el emeği ürünlerimi bile tam anlamıyla tamamlayıp, paylaşamıyorum sizinle. yetiştirilmesi gereken siparişler karşısında fotolayamadıklarıma mı üzüleyim; yoksa elimde örneklerinin olmamasına mı? :( ama sizler için hepsinden birer örnek daha yapıp, evimin köşesinde yerlerini bulduklarında fotoğraflayıp paylaşacağım söz :)

haftasonu iki gün de misafirim vardı. cumartesi günü 12 kişilik bir grup -eşimin akrabaları düğün hayırlamaya gelmişti- , pazar günü akşam ise; 8 kişilik bir grup -komşularım ve çocukları- vardı. cumartesi günkü buluşma için kayınvalidem Ankara' dan gelip bize katıldı. sağolsun o olmasa sanırım bu kez hiçbir şeyi yetiştiremez, üzerine oturur ağlardım :) tekbaşıma bundan daha kalabalık misafirler ağırlamışlığım var; fakat nedendir bilmiyorum ama şu sıra çok ev işi yaptım, çok temizlikle uğraştım; ondan olsa gerek pek enerjim kalmamıştı. annem yetişti imdadıma, aşureler mi yapmadık, börekler çörekler, salatalar mı :) ama aşuremin fotosunu çekmeliydim size, yazarken aklıma geldi bak; süslemesine kıyamayıp zor yedik. annem bu konularda ustadır, çok sever göze hitabı. lezzeti kadar, sunumuna da önem verenlerden o da :) buzdolabında son bir kaç tabak aşure kalmıştı, bu akşam fotolayacağım paylaşırım daha sonra onu da. ayrıca cumartesi gününden de tek bir foto yok; çünkü zor yetiştim hepsine zaten, fotoya fırsat bile kalmadı. neyse o günü büyük bir yorgunlukla atlattıktan sonra, pazar günkü misafirlerim için bir başıma kalmıştım :( neyseki bir gün öncesinden dünyanın yiyeceği kalmıştı. masanın konsepti değişti sadece, o gün için daha spor bir masa vardı. daha da lafı uzatmadan fotolarla başbaşa bırakıyorum sizi...









sanmayın ki ben yaptım, pastamız hediyeydi; Backhaus' tan. isim veriyorum ki tadı nefisti, bir yere hediye götürmek için tercih edilebilir. ayrıca çok da şıktı. sabah sabah mamalardan canınızı çektirdiysem affola; ama akşama yemek yapmak için belki iştahlanabilirsiniz :) birazdan bir yeni yazı daha gelecek; hem de bol kombinli :)

13 Ağustos 2012 Pazartesi

İFTAR SOFRAM

Bu hafta sonu iki akşam da iftarda misafirlerim vardı. Ama maalesef ki ben sofraya tüm servisi yaptıktan sonra fotoğraflayamıyorum bir türlü. Hazırlık aşamasında, daha fırındakiler pişerken ya da ısıtılırken ve de misafirlerim gelmeden bir kaç poz çekebiliyorum ancak. O yüzden sofram boş gibi gelebilir ama valla billa öyle değil :) 

İlk akşam iftarda kuzenlerim olduğu için ve son anda 'hadi iftarı beraber yapalım' deyip de çağırdığım için ancak bu kadar oldu. Ama ayıptır söylemesi kıymalı pidelerime ba-yıl-dı-laaaaaarrr :) Valla ne yalan söyleyeyim ben de bayıldım. İlk yaptığımda hamurunu sütle yapmıştım, biraz daha sert olmuştu.Bu kez sütüm yoktu, suyla yaptım harika oldu. Pastane hamuru gibi yumuşacık oldu.

Neyse hadi geliyorum fotolara :)




                           Öyle kabardılar ki artık yapışmışlar birbirlerine :)



Ve bu da pazar akşamki misafirlerime minik bir jest :) 'Hoşgeldiniz' yazılı çiçekli çıktılar alıp minik bir süsleme yaptım. Fakat rulo yapınca, çiçekli kısmı arkasında kaldı. Son dakika çıkartıp hazırladığım için biraz acemiliğime geldi. Ama olsun, misafirlerim için hoş oldu :)

Maalesef bu soframın tamamını çekmeye vaktim bile kalmadı. çok yorulmuştum ve ucu ucuna yetiştirdim. Olsun değerdi. evimize gelip, soframıza bereket katıp gittiler ya, her şeye bedel bizim. Unutmayın; 'misafir bereketiyle gelir'. Misafiri evinizden eksik etmeyin. Sevgiyle kalın :)

11 Temmuz 2012 Çarşamba

NMMMM ELLERİME SAĞLIK: PİZZA :)




                                                       Veee sonuç; başarılı :)

HAMURU İÇİN:
  • 4 su bardağı un
  • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 1 instant maya
  • Tuz
  • Su
SOSU İÇİN:
  • 3 yemek kaşığı domates salçası
  • 2 yemek kaşığı sıvıyağ
  • kekik, pul biber, karabiber
İÇ MALZEMELERİ

Dilediğiniz malzemeyi koyabilirsiniz. Ben; mantar, çarliston biber, kırmızı biber, domates, zeytin koydum. Konserve mısır da çok güzel gidiyor. Vee üzerine rendelenmiş kaşar peyniri (fırından çıkarmaya yakın, 5 dk kala kaşarını ekleyin).

Bu tarifle yaptığımda hamuru çok güzel oluyor. Yumuşacık ve ağızda dağılıyor. Hamurunu ince açmanızı tavsiye ederim. Afiyetler olsun efendim :)

27 Haziran 2012 Çarşamba

GÜZEL BİR SOFRA ÖRNEĞİ

Daha önce de belirttiğim gibi 'en güzel sofra' yarışmasını iptal ettim. Nedeni; bakınız burada. Ama sofra fotosu yollayan 2-3 kişiden biri olan kuzenim Serap' ın lezzetli sofrasını yayınlamak istiyorum. Ellerine sağlık canımcım, emek harcayıp, yorulmuşsun ve bir de benim için fotolamışsın. Teşekkür ediyorum burdan da :)
Gelelim soframıza....




Peçetelerine ve kırmızı biber sarmalarına bayıldım. Mumlar, güller falan şahane. İşte seviyorum böyle misafire özenilen sofraları :) 



               Serapcım ellerine sağlık, yiyenlere de afiyetler olsun efendim...:)

26 Haziran 2012 Salı

KOLAY PASTA

Dün canımın çekmesiyle, alalacele yaptığım yaş pasta tarifimi sizinle paylaşmak istedim. Netten bulduğum ilk kolay pasta tarifini kapıp, giriştim mutfağa. Öncelikle kekini, sonra da kremasını yapıp üzerine çilekli-ahududulu sosunu ekledim. Çok fazla uğraşamadım, yoksa sosunu şekilli döksem daha şık duracaktı :(
Ayrıca normalde bu kekin kalıbıyla birlikte başka bir tencereye oturtulması, otencerenin yarıya kadar içi su dolu olması ve ocakta pişirilmesi gerekiyordu. Böylelikle keki daha yumuşak ve ıslak oluyormuş. Ama benim bunun için uygun kalıp ve tencerem olmadığı için, ben normal borcama döktüm ve biraz soğuduktan sonra sütle ıslattım keki. Benim yumuşatma tekniğimde bu oldu :) Ama size orjinal tarifini vereceğim; eminim öle daha güzel oluyordur. İşte benim acele pastam :)

                      
                         Bu keki, soğuyunca bunu arasından ikiye böldüm, arasına krema sürmek için.
               Tarifte üçe bölün diyordu, borcamımda küçüktü ama ikiye bölünce de çok şey farketmiyor sonuçta


Çok şekilli olmadığı için tamamını çekmedim :) Ama tadı müthişti ellerime sağlık :)

***TENCEREDE YAŞ PASTA***
MALZEMELER:
·  1 adet yumurta
·  1,5 çay bardağı toz şeker
·  1 çay bardağı süt
·  2 çay bardağı un
·  2 yemek kaşığı kakao
·  1 paket kabartma tozu
·  1 paket vanilya
·  1 portalakal kabuğu rendesi
·  KREMA İÇİN:
·  2 paket krem şanti
·  2 su bardağı süt
·  1 çay bardağı damla çikolata
·  80 gramlık bitter çikolata
YAPILIŞI:Öncelikle yumurta ve şekeri köpük köpük olana dek çırpıyoruz.
·  Sırasıyla diğer malzemeleride ilave edip karıştırıyoruz.Isıya dayanıklı cam kalıbın her yerini sıvı yağla iyice yağlıyoruz.Harcımızı kaba boşaltıp tencereye oturtuyoruz.Kalıbımızın yarısına gelecek şekilde musluk suyu ilave ediyoruz.Tenceremizin kapağına bir mutfak havlusu koyup tenceremizin kapağını kapatıyoruz.Ardından su kaynayana kadar yüksek ateşte,su kaynadıktan sonra kısık ateşte 20 dakika kapağını hiç açmadan pişiriyoruz.20 dakika sonunda ocağı kapatıp kapağını açmadan 15 dakika bekliyoruz.Sürenin sonunda kapağı
·  Açıp ilk sıcaklığı çıktıktan sonra kalıbımızı ters çevirip kekimizi çıkarıyoruz.Soğuduktan sonra üçe bölüyoruz.her katına krem şanti sürüyoruz.Dilerseniz damla çikolatada ekleyebilirsiniz.Tüm katlar bittikten sonra kalan krem şantiyle her yerini kaplıyoruz.Üzerine çikolata sosu veya benmari usulü eritilmiş bitter çikolayla süslüyoruz.AFİYET OLSUN... (netten alıntıdır)

22 Haziran 2012 Cuma

MARİFETLİ BAYANLAR BU KADAR MI?

Bu şirin mi şirin kahve fincanlarına sahip olmak ister misiniz? Yapmanız gereken bir kahvaltı ya da yemek masanızı fotolayıp Minik Atölyem' e yollamak. Yemeklerinize bakmayacağız, sadece sofra süslemenize bakacağız :) Katılmak için detaylar işte bu postta: tık tık




21 Haziran 2012 Perşembe

MUTFAĞIMDAN BİR KARE: BAHARAT KÖŞEM

Eşiniz baharat tutkunuysa; mutfağınızın bir köşesini ayırmalısınız. Tezgahım küçük olmasa; çekmecelerdeki baharatların tümünü çıkarsam, mutlaka geniş bir baharat köşem olurdu. Artık ben de alıştım, yemeklerde baharatı bol ve çeşitli kullanmaya çalışıyorum; ama fazlası beni bayıyor. Tadında olmalı, abartılmamalı.

Ahşap boyamaya merakımın başlamasıyla, birkaç denemeden sonra; mutfağım için bir raf boyayacağım ve çeşit çeşit kavanozları, baharatları, kuru gıdaları oraya yerleştireceğim. Bunun için sabırsızlanıyorum. Öncelikle şimdiki halini görün dedim, sonrasında mutfağımın nasıl değişime uğrayacağını ben de merak ediyorum. Evin en önemli bölümlerinden biri mutfak; tabiki biz bayanlar için. O yüzden ferah olmalı, oturup saatlerce sohbet edilebilecek rahatlıkta olmalı :) Çünkü biz kuzenlerimle biraraya geldiğimizde; mutfak sohbetlerine bayılırız. Ahhh ahh özledim o gün doğasıya kadar yapılan sohbetleri....



Bu mandallardan bulamıyorum. Nerden bulabileceğimi bileniniz var mı? Çok şirinler, mesela misafir peçetelerimi bunlarla tutturabilirim, ne dersiniz? Bu arada peçete katlama tekniklerini de öğrenmeye başladım. Ya ben iyice mutfak meraklısı oldum çıktım :) 


Mutfağımda güzel, sevimli köşeler oluşturmak istiyorum. Bakalım başarabilecek miyim? Takipte kalın :)


3-2-1 POĞAÇAYI BİLMEYEN VAR MI?

3-2-1 poğaça yapımı ve malzemesi kolay, kıtır kıtır olup ağızda dağılan ve bikaç gün geçse de tazeliğini
koruyan bir poğaça türü. Neden 3-2-1? Çünkü :

  • 3 paket kabartma tozu
  • 2 su bardağı yoğurt
  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • alabildiğine un
  • tuz    
  • içine lor ve maydanoz                                     

Fırınlanmamış hali. Üzerini galeta ununa bulayınca çok güzel oluyor. Fakat galeta unum kalmadığı için, kurumuş ekmekleri rondodan geçirerek galeta unumu elde etmiş oldum :)
                        
Veee bu da pişmiş hali, afiyet bal şeker olsun :)

12 Haziran 2012 Salı

BİR FİNCAN DA BENDEN HEDİYE OLSUN :) :'EN GÜZEL SOFRA YARIŞMASI'


Daha önce de duyurduğum gibi yeni bir yarışma başlatıyorum: 'En Güzel Sofra Yarışması'. Yapmanız gerekenler:
  • Minik Atölyem' i, Blog'dan ve Facebook'tan eklemeniz.(Bloğu olmayanlar sadece Facebook'tan, Facebook' u olmayanlar sadece Blogdan ekleyebilirler)
  • Sayfanızda yarışma ve hediye linkini paylasmanız; yani bu linki: http://minik-atolyem.blogspot.com/2012/06/bir-fincan-da-benden-hediye-olsun-en.html
  • Bloğu olanlar, bu sayfaya yorum bırakmalısınız.
  • Ve bunları yaptığınız takdirde yarışmaya katılmaya hak kazanıyorsunuz. Facebook' ta sofralarınız oylamaya sunulacak ve en çok beğeni alan bu şirin kahve fincanlarının sahibi olacak (kalpli kutusuyla beraber) :) Yemek yarışmasının ardından da en güzel kahve giderdi :)
Sofralarınızın şıklığı ve düzeni önemli olan. Bu kahvaltı sofrası da olabilir, yemek sofrası da olabilir, tamamen size kalmış. Haydi marifetli bayanlar, bir misafiriniz geldiğinde hazırladığınız sofralarınızı, Minik Atölyem için fotoğraflayıverin:)

Yarışmamız bugün itibariyle başlamıştır. Fotoğrafları yollayabilirsiniz. 2 Temmuz Pazartesi  öğlen saat 12.00' ye kadar fotoğraf alımını bitirip, oylamaya geçeceğim. Herkese bol şans:)
Sofra fotoğraflarınızı; minikatolyem@gmail.com adresine yollayabilirsiniz.
NOT: Ekleyip, yorum bırakan herkes, ayrıca kolye ve broş çekilişine katılmaya hak kazanıyor:)